içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

BU KADARI DA FAZLA

                                                                     

                                                              BU KADARI DA FAZLA..

MHP Lideri ve İktidarın hissesiz ortağı Sayın Devlet Bahçeli, Türkiye Barolar Birliğinden sonra şimdi de Türk Tabipler Birliği’ne taktı.
Adeta iktidara ön açan demeçlerinden birini daha patlatıp;

“Çağrım şudur. Türk Tabipler Birliği bu günkü Hassas dönemde insan ve toplum sağlığı hakkında asılsız şaibe ve şüpheleri körüklemektedir. Bu nedenle sadece adında Türk bulunan Tabipler Birliği Derhal ve gecikmeksizin kapatılmalıdır. Yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalıdır” buyurmuşlar.

Daha çok sayıda önerisi de var Sayın Bahçeli’nin.

Mesela ağzı var dili yok hekimlerden bir yürütme kurulu oluşturularak Türk Tabipler Birliği’nin yönetiminin bunlara teslim edilmesi gibi.

Yani Kayyum atanmasını teklif ediyor Sayın Bahçeli Türk Tabipler Birliği’ne.

Öncelikli merakım, bu mesleki yapının Kayseri Şube Başkanı olan, MHP eski Milletvekili Sayın Seyfi Şahin’in oğlu Sayın Bahçeli’nin bu açıklamaları hakkında ne düşünüyor.

Zira, daha Eylül’ün dokuzunda Kayseri Tabip Odası Başkanı Mehmet İlhan Şahin, "Yöneticiler insiyatif almaktan kaçındıkça Kayseri'de salgın kontrolden çıktı. Salgın yönetimindeki başarısızlığın bedeli yöneticiler için belki sadece itibar kaybı olacak. Ama hekimler, sağlık çalışanları ve tedbir almasına rağmen hastalığa yakalananlar o bedeli canıyla ödüyor" demişti.

Dediği de çıktı Allah var.

Kayseri 16 Eylül günü Türkiye’de, pandeminin en yoğun yaşandığı il olmayı başardı!

Başlıkta vurguladım ya.

Sayın Bahçeli bu kadarı da gerçekten fazla.

Tıp Camiası içindeki Milliyetçi, Ülkücü sağlık çalışanlarının ve ailelerinin de vicdanlarını sızlattın.

Yasal işlem yapılacakmış.

Ne için, öldüklerine dikkat çekmek için siyah kurdela taktıklarından dolayı mı yasal işlem yapacaksınız.

Yoksa, yönetenleri daha etkili önlemler almaya çağırdıkları için mi?

Bir doktorun, bir sağlık çalışanının bu günlerde, daha doğrusu aylardır nasıl yaşadığından haberdar mısınız Sayın Bahçeli.

Bir çoğu aylardır evlerine gitmiyor, çok sevdiklerine virüs bulaşmasın diye.

Yüzlerine taktıkları maskeleri bazen 24 saat hiç çıkarmadan insanı yaşatmak için kan ter içinde can kurtarıyorlar, can..

Çünkü onlar, önlerine gelen ve derman dileyen insanın siyasi görüşüne, diline, dinine, ırkına, mezhebine bakmazlar, ettikleri yemin bunu emreder.

Yani onların ettikleri yemen kağıt üzerinde kalmaz, yeminin gereğini de yaparlar.

Tamam siyasette yapar doktorlar, ama siyaset yaparken üzerlerindeki beyaz gömleği bir kenara koyarlar.

İçlerinde öyleleri var ki, ‘Sınır tanımayan doktorlar’ olarak Afrika’da kırılan insanlığa çare olmak için kendi canlarını tehlikeye atarlar.

Böylesi kutsal bir mesleği hedef alarak yapılan bu talihsiz açıklama olmadı, size hiç yakışmadı.

Siz yol gösterdikten sonra, yarın bir gün Türk Tabipler Birliği’ne Kayyum atanırsa da şaşırmayacağım.

Zira iktidar erkinin kafasından geçeni ilk siz dillendiriyorsunuz son zamanlarda.

Bu durum, ‘Fiili duruma hukukilik kazandıralım” dediğiniz günden bu yana böyle devam ediyor.

Ne demelerini beklerdiniz Türk Tabipler Birliği’nden.

Yaşanan acı tabloyu görmezlikten gelmelerini mi?

Öyle değil ama Sayın Bahçeli.

Dedim ya, yılların partilisi Dr. Seyfi Şahin’in oğlu bu birliğin Kayseri Şube Başkanı.

Açın ve sorun yaşanan sıkıntıları, yönetenlerin zamanında almadıkları önlemlerin kente ve ülkeye kestiği ağır faturayı.

Hadi ona güvenmiyorsunuz, yılların partilisi, Kayseri’nin en merkezi mahallesinin muhtarı Sayın Alim Gerçel’e bir telefon açın ve Sahabiye’deki karantina ev sayısını kendisine sorun.

Türk Tabipler Birliği’nin dile getirdiği sıkıntı, alınmayan önlemlerin Türkiye’nin önüne getirdiği ağır faturaya, siyah kurdela ise, yönetenlerin dikkati yaşanan sıkıntıya çekmeye yöneliktir.

O nedenle;

Tüm sağlık Camiasına sizin bir özür borcunuz vardır.

Unutmayın, yarın bir hastalık durumunda hepimiz onlara teslim edeceğiz kendimizi, en sevdiklerimizi.

Konuk yazar Ahmet ZORLU

Bu yazı 4035 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI